seçim paradoksu ya da seçenek paradoksu, bir ortamda seçenek sayısı ne kadar fazlaysa insanın o seçenekten o kadar az tatmin olmasını sağlar. örneğin izlemek istediğiniz yabancı dizi sayısı arttıkça ya da bir markette almak istediğiniz reçelin çok fazla versiyonu varsa hangisini seçsem diye düşünmekten seçim yapamaz, yaptığınız seçimin de içinizde tatmin edilmemiş bir his olarak kalmasına sebep olur. bir üniversite öğrencisine makale yazmak için 30 yerine 6 konu seçme şansı verilirse yazılacak makale daha kaliteli olur. market rafında sadece bir reçel markası varsa daha az tereddüt eder, daha az tatminsizlik yaşarız. yabancı dizi konusunda seçeneklerimiz azsa daha çok beğenir ve tatmin oluruz. zira koşullar, yokluktan bizi o şeyi beğenmeye de iter bir yerde. fakat seçimin çokluğu aklımızın diğer seçeneklerde kalmasına sebep olur. günümüzde ilişkilerin kısa sürmesinin sebeplerinden biri de budur. örneğin kadınlar, sosyal medyanın getirilerinden dolayı daha çok erkeği seçme şansına sahip olmuştur. bu da bazı ilişkilerin sorunlu veya kısa süreli olmasına sebebiyet verir.
başlıkta ara
sevilenler: tümü
|
bugün