bugün gündem filtresi

gündeminizi kişiselleştirin:
    yenile (0)
    « / 1 »
    daha fazlası
    • çoğu zaman sıkıcı buluyorum bu 'tek kelimelik büyük cümle'yi. dünyada da var (evet, altın kızlar dizisini özleyen büyük yetişkin insanlar arasında genelde) ancak yaşadığımız coğrafyada nedense çok fazla. bu 'eskiden' an'ı hiç geçmiyor takılırsanız. eskiden domatesler mis gibi kokuyordu, çoraplar hep çizgiliydi, sabun doğaldı, insan ham'dı… bitmiyor..

      oysa her insan çağını yaşar. çağımızda ne yaşıyorsak başımıza o geliyor, asla kaçınamayacağımız bir durum. bizde ise ; şikayetler yumağı ve devamlı olarak geçmişe duyulan bir özlem hakim. mısırların genetiği ile oynandı, herkesler estetikli, o nasıl nazik bir türkçe, o nasıl bir konuşma tarzı, annen de böyle giyiniyor muydu? '90'larda müzik ne şahaneydi (aylar geçse de yıllar geçse de ben seni unutamam. f.a.y.), (onun arabası var güzel mi güzel m.s.) veya (izel çelik ercan:) bir de, çocukken hep sokakta oynardık (kimlerle? kimse hatırlanmıyor!)

      bu bir düşünce yapısı olabilir çünkü ben yarını bugünden daha iyi bulanlardanım. yarın bugünden daha iyi olacak, diyenlerden.. taşlardan sabanlardan, giyotinlerden geldik buralara.. evet tarih bize şöyle söyler 'geçmişi unutma' tamam ama gelecek, eskiden her şey güzeldi özlemi içinde nasıl daha iyi kurulabilir? bu bakış açısıyla nasıl yeni şeyler arayabilir veya yaratabiliriz?

      özlem nedir? bir zaman, değişik bir tanım bulup not etmiştim aklıma.. (bkz: özlem), mecazi olarak fark edilen şeydeki dalgalanmalarla kesintiye uğrayan dinamik bir bilinç durumudur. çok fena!

      geçmiş bir döneme veya telafisi mümkün olmayan bir duruma geri dönmek için hüzünlü veya aşırı derecede duygusal bir özlem içinde olmak, bizi ne kadar taşıyacak? hemen (bkz: imgeleme yeteneği)'me başvuruyorum. bir klavye ile her şeyi, kimsenin aklına gelmeyenleri hatta, yazabilirsiniz. klavye hep orada duruyordur. ancak, geçmişimizle bir gelecek oluşturmak istiyorsak bir şeyler yazmalıyız o klavyede, klavyeye orada diye devamlı mutmain olamayız!

      eskidendi özlemi., ilkokul numarasını, abartarak söylüyorum ilkokul öğretmeninin adını hatırlamayan insanlarda hatta, geçmiş ile ilgili çok fazla şey unutanlarda daha fazla gözlemlediğim bir durum! neden? çünkü onlar orada eksik kaldılar. olabilir. ancak (bkz: nietzsche)'nin dediği gibi "insan gelişen kendini aşan bir varlıktır, kendini aşmak için ne yaptın? ......... kim tam ki, sen eksikliğinden, aşamamış olduklarından bu kadar şikayet ediyorsun? hepimiz arayıştayız. bulacağız yada bulamayacağız. ama yoldayız. geçmişe bu kadar özlem duyma. takma ve bakma geçmişe o kadar, boynun tutulur sonra, gözlerin bozulur..

      (bkz: rumi)'nin şu sözlerine kulak ver. "dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni bir şeyler yapmak lazım. kalk ve bugün kendin için, yarınlarında da mutlu olacağın bir şey yap.

    5 entry daha